Kırşehir

Ozanlar diyarı, Ahiler şehri... Tarihte gökbilimciler yetiştirmiş, 4000 yıllık tarihin tanığı kadim bir şehir... Anadolu’nun en eski şehirlerinden biri olan Kırşehir, sahip olduğu doğal güzellikleri, tarihî eserleri, zengin folkloru ve fikirleriyle çağlara ışık tutan âlimleri ile Anadolu kültürünün önemli merkezlerinden biridir. Ticaret yollarının geçiş güzergâhı üzerinde bulunması sebebiyle Hitit, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi tarihe yön vermiş büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Kırşehir, en parlak dönemini Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması sürecinde, 13. yüzyılda yaşamıştır. Bu dönemden itibaren Kırşehir, Türk kültürünün en önemli merkezlerinden biri hâline gelmiştir. Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahi Evran-ı Veli, Türk dilinin öncüsü Aşıkpaşa, Gökbilim Medresesinin kurucusu Cacabey ile Süleyman Türkmani, Ahmed-i Gülşehri, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Taptuk Emre gibi Türk-İslam şair, düşünür ve mutasavvıfları Kırşehir’de yaşamış ve yetişmiştir. İlim ve güzel sanatlar dalında medeniyetimize yön veren isimlerin parlak mirasına ev sahipliği yapan Kırşehir, çağları aşarak günümüze kadar ulaşan tarihî eserleri, eşsiz doğal güzellikleri ve termal su kaynakları ile ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunmaktadır. Anadolu’da bir söz vardır: Ozanlar diyarı, şirin Kırşehir... Sazlarıyla, sözleriyle geçmişi bugüne, bugünü geleceğe taşıyan Abdal geleneğinden gelen değerli halk ozanları yetiştiren ve leziz yöresel yemekleri ile büyüleyen Anadolu’nun ortasındaki bu şirin kent, tutkunlarını, kültür, tarih ve doğayı keşfetmeye çağırıyor. Ankara’ya karayolu ile yaklaşık 3 saat, Kayseri’ye yaklaşık 2 saat, Nevşehir’e ise yaklaşık 1 buçuk saatlik mesafede olan şehir, Kapadokya başta olmak üzere birçok turizm destinasyonuna ulaşan yollar üzerinde bulunmaktadır.