Tarihi Antik Çağlar’a dek uzanan Erzurum, Anadolu’nun en eski şehirlerinden biri, Doğu Anadolu Bölgesinin kültür ve doğa varlıklarının zenginliği açısından önemli bir merkezidir. Ayrıca dünyanın en yüksek şehirlerinden biridir. Erzurum’un tarihini en iyi şekilde kentin mimari tarzı tanımlar. Surlar ve şehrin kalesi beşinci yüzyılda Bizans hakimiyetini hatırlatır. Kentin Türk hakimiyeti 1071’deki Malazgirt Zaferi ile başlamıştır. Kanuni Sultan Süleyman, doğuya yaptığı seferle Erzurum’u Osmanlı İmparatorluğuna katmış ve ondan sonra il hep bir Türk şehri olarak kalmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda da işgalci kuvvetleri Anadolu’dan çıkarma direnişinde önemli bir rol oynamıştır. Mustafa Kemal Atatürk ve kurmaylarının izlerini taşıyan şehir 12 Temmuz- 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum Kongresine ev sahipliği yapmıştır. 17. yüzyılın ünlü gezgini Evliya Çelebi, Erzurum’a yaptığı seyahatle ilgili: ‘Ben Erzurum’da 11 ay, 29 gün kaldım, yaz görmedim’ demiştir. Sert bir iklime sahip olan Erzurum, kış sporları denilince Türkiye’de ilk akla gelen şehirlerden biridir. Türkiye’deki en uzun kayak sezonlarından birine sahip olan Palandöken Dağı ve Kayak Merkezi yılın altı ayı kayak için uygundur. 2011 yılında Dünya Üniversiteler Kış Oyunları'na ve 2017 yılında Avrupa Gençlik Olimpiyatları Kış Festivali’ne ev sahipliği yapan Palandöken Dağı, gece kayağı olanağı da sunmaktadır. Modern kayak pistlerinin yanı sıra güzel tesisleri de vardır. Palandöken, New York Times’ın 41 kayak merkezi arasında 18. sırada yer alır. Erzurum’da her mevsim heyecan verici yeni deneyimler yaşayabilir ve farklı güzellikler bulabilirsiniz. Dünyanın en yüksek şelalelerinden biri olan Tortum Şelalesi, bunun en iyi örneklerinden biridir. Tortum Gölü, Narman’ın Peri Bacaları ve İspir Yedigöller ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken yerlerdir.