Türkiye’nin güneyinde Toros Dağları’nın eteğinde, Seyhan ve Ceyhan Nehri arasında Çukurova Ovası üzerinde kurulmuş tarihi M.Ö. 6000’lere kadar uzanan, tarihi kentleri, rengarenk doğası, berrak plajları ve Toros Dağları’nın temiz havası ile eşsiz bir deneyim sunan Adana Türkiye’nin altıncı büyük kentidir. İsmi hala değişmeden kullanılmakta olan en eski kent ismi Adana’dır. Hitit çivi yazılı tabletlerde, Adaniia ve ya Ataniia biçiminde yer alan Adana adına ilk kez M.Ö. 1150 yılında Hitit Kralı Telipu’nun mektubunda rastlanmaktadır. Antik Kilikya’nın önemli bir kenti olan Adana bereketli toprakları, ticari ve askeri yolar üzerindeki stratejik konumu sürekli olarak farklı uygarlıklar arasında el değiştirmesine neden olmuştur. 18 uygarlığa ev sahipliği yapan şehrin dört bir yanında 10’dan fazla antik kenti ziyaret edebilir, yaylaların eşsiz doğasını ve temiz havasını teneffüs edebilir ve leziz yemeklerini tadabilirsiniz. Tarihin ilk toplu sözleşmesi 19. Yüzyılın ikinci yarısında Mısırlı İbrahim Paşa tarafından Adana’da yapılmıştır.